0 comments

İnsanlığın Savaşı Yendiği Yer

Published on 9 Mayıs 2010 Pazar in


0 comments

Resme dikkatli bakın !

Published on in



Yaşları 20-27 arasında değişiyor. Siz o yaşlarda ne yapıyordunuz ? Şu anda vatan için ne yapıyorsunuz ? Yoksa sadece yaşıyor musunuz ?

0 comments

Tahkimat

Published on in

0 comments

Savaş Öncesi

Published on in

0 comments

Taarruz Planı

Published on in

0 comments

Çanakkale Mucizeleri-3

Published on in

Nusret Mayın Gemisi Çanakkale savaşına noktayı koyacak olan görevine çıktığı gece Karanlık Liman ile Seddülbahir arasındaki mayınları toplayıp yerini değiştirirken onu koruyan Anadolu Feneri de bir İngiliz Gemisi üzerine projektörleri dikmiş ve gemiyi takibe almıştı. Fakat birden Anadolu Feneri arıza yaptı. Nusret Mayın Gemisi telaşla ışıklarını söndürdü. İngiliz gemisi bu sefer kendi projektörleriyle denizi taramaya başladı. Geçen dakikalar içinde Nusret Mayın Gemisi tam yakalanacağı anda birden Anadolu Feneri tekrar çalışmaya başladı. İngiliz gemisinin projektörleri üzerine kendi projektörlerini dikti ve iki ışık arasında kalan Nusret muhakkak bir hezimetten kurtuldu. Görevini yerine getirip geri döndüğünde bu heyecana kalbi dayanamayan gemi kaptanı ,Hakkı Bey' in naşını da karaya çıkardı. Anadolu Feneri' nin hiçbir tamirat yapılmadan kendiliğinden çalıştığını öğrenen gemi komutanı Nazmi Bey, bu olayın bir mucize olduğunu daha sonraki günlerde yazdığı günlüğünde bildirmektedir.

0 comments

Çanakkale Mucizeleri-2

Published on in

Conkbayırı' nda kara savaşları sırasında 57 tümen her gün çamaşır değiştirir. Kirlilerini yıkar çalılara asar ve ertesi gün için kuruturlarmış. Sebebi ise eğer şehit olurlarsa Allah'a temiz kıyafetlerle varmaktır. Savaşa çıkmadan önce namazlarını kılar ve ibadet ettikten sonra savaşa başlarlarmış. Maneviyatı kuvvetli bu insanlar Conkbayırı' ında düşman tarafından kıstırıldıkları anda gökten beyaz-gri bir bulut kümesi 57. Tümenin üzerine inmiş ve bulut yok olduğunda düşman askerleri ne olup bittiğini anlayamamışlar. Zira ortada tek bir Türk askeri bile yokmuş. Gemiden bu olayı seyreden İngiliz Amirali Hamilton daha sonraki savaş anılarında da bu olayı anlatmaktadır

0 comments

Çanakkale Mucizeleri-1

Published on in

Düşmanın meşhur Golyat adlı zırhlısının batırılması olayında da ortalığı bir anda kaplayan sis Osmanlı askerlerinin çok işine yaramıştı. Haince saldırılar planlayan Golyat, bu şekilde teslim alınabilmişti. Golyat’in batırılması karşısında da General Hamilton hüsranla şu satırları yazmıştı: “Dün geceki kesif sis sırasında, bir Türk torpidobotu, Çanakkale Boğaz’ından sızıp Golyat zırhlısını torpidoladı. Düşman madalyayı hak etti. Kahrolsunlar!”
Sadece bulut olayları değildi meydana gelenler. İngilizler yön bulmak için kullandıkları pusulalarında bile zaman zaman akıl almaz oynamalar görüyor ve ne yapacaklarını şaşırıyorlardı. Örneğin John Hargrave adlı İngiliz subayının verdiği raporda, elindeki pusulanın sık sık yön değiştirdiği ve aynı anda birçok yeri kuzey olarak gösterdiği yazılıdır. Üç Anzak istihkam askerinin yemin ederek ve Anzak Sahra Birliği’ndeki diğer 19 arkadaşlarını da şahit göstererek anlattıkları “Düşman yutan bulut” hadisesi şu şekildedir: 267 kişilik Norfolk Kraliyet Taburu, Alçıtepe’den bir önceki tepe olan 60. tepeye doğru rahat bir şekilde ilerler. Havada soluk renkli bulutlar vardır. Bu bulutlar saatte 6 veya 8 km. hızla esen rüzgâra rağmen sabit bir şekilde durmaktadırlar. Bunlardan yaklaşık 250 m uzunluğunda 60’ar metre eninde ve 60 m yüksekliğinde olan bir bulut tepeyi kaplamıştır. Norfork Kraliyet alayının subayları ve askerleri bulutun içine girmeye başlarlar. Son asker de girince bulut yükünü almış bir uçak gibi havalanmaya başlar. Havadaki diğer soluk renkli bulutlarla birleşerek kuzeye yani Trakya tarafıa doğru gider. Savaş sonrasında bu 267 kişilik alayın bir tek ferdine bile -ne ölüler arasında ne de esirler arasında rastlanamamıştır.

0 comments

YARBAY HASAN BEY

Published on in

5.Kolordu Kumandanı General Fevzi Çakmak’a bağlı 17.Alayın altın kalpli kahraman Kumandanı Yarbay Hasan Bey….O Hasan Bey ki; 11 Temmuz günü ŞEHİTLER BAHÇESİNE GİRERKEN, KENDİSİNİ ALLAH’IN SON PEYGAMBERİ HZ.MUHAMMED’İN(S.A.V) BİLE BİZZAT KARŞILAMAYA GELDİĞİ ŞANSLI VE ŞANLI BİR TÜRK SUBAYIDIR.


11 Temmuz 1915 günü Fransızlar Kanlıdere, Kerevizdere istikametlerinden Alçıtepe’ye doğru büyük bir saldırı başlatırlar. Sayısız zırhlının denizden top atışı desteğinde çok kanlı ve zalimce bir saldırı…YOK ETMEYE GELENLERLE VAROLMA MÜCADELESİ VERENLER ARASINDA ÇOK KANLI BİR BOĞUŞMA BAŞLAR. ET VE KEMİK ATEŞ VE ÇELİĞE YİNE ÜSTÜN GELMİŞTİR.


Cepheyi demir tarlasına çevirenler yenilip kıyıya kadar kaçmışlardır. Cephe sakinleyince de insanlık görevi başlamıştır. Kendi şehit ve yaralılarımızın yanında özellikle Fransızların yaralı olduğu için bırakıp kaçtıkları askerlerinin tedavi işi de bize kalmıştır. Her alay kendi bölgesinde yaralı ve ölülerini toplama işine koyulur. 17. Alayın savunma alanı Kerevizdere ile Kanlıdere arasındaki boyun kısmıdır. Alay Kumandanı Yarbay Hasan Bey de bizzat yaralıları toplama işine nezaret etmektedir. İnsanlık icabı Türk askerleri Fransız yaralılarını hiç ayırt etmemektedirler.


Ama düşman, düşmanlığını yine de yapar. Ağır yaralı rolü yapan bir fransız askeri ansızın fırlayıp belinde sakladığı kasaturasını Alay Komutanının göğsüne saplar. Onun hayatını kurtarmaya çalışan bir insanın hayatına kastetmiştir. Yarbay Hasan Bey’in göğsünden oluk gibi kan boşanmıştır. Merhamet taşıyan bağrında al bir gül açılmıştır. Bir anda yere yığılır kalır. Sadece “VALLAHİ ORAYA KÖTÜ NİYETLE GİTMEMİŞTİM…”cümlesi dökülür dudaklarından………………..


17.Alay Komutanının etrafında subayları,erleri “ÖLME KUMANDANIM, NE OLUR BİZ ÖLELİM DE SEN ÖLME”!!! diye feryat edeler.


YARBAY HASAN BEY’İN HZ. MUHAMMED (S.A.V) İLE BULUŞMASI………….


Hepsi O’nu kurtarmak için bir şeyler yapmaya çalışırlar. Hasan Bey, cephe adamıdır, karargah adamı değil ki……. Nice yaralı görmüş nice şehidini kucağında cennete uğurlamış: “EVLATLARIM BENİ HIRPALAMAYIN, AYRILIK VAKTİ GELDİ…ARTIK ELDEN BİR ŞEY GELMEZ,BENİM TOPRAĞIM BURASIYMIŞ ŞEHİT OLURSAM BENİ ŞU DÜŞTÜĞÜM YERE GÖMÜN DE; MEZARIM CEPHENİN SINIRI OLSUN, DÜŞMANA GEÇİT VERMESİN”der……Askerlerini daha fazla teskin etmek için de, “HAYDİ BAKAYIM HEP BERABER 33 DEFA; !!!LA HAVLE VELA KUVVETE İLLABİLLAHİL ALEYİL AZİYM!!! DEYİN” der. Askerlerin gözlerinden yaş, dillerinden dua dökülür. 33 defa tamamlanınca askerlerinin birinden Ezan okumasını ister….. Urfa’lı bir erin okuduğu içli bir Ezan derenin iki yakasında yankılanırken; Mehmetçiklerin yanık ciğerlerinin dumanı da Ezan sesine karışıp arşa doğru dalga dalga yükselir.


Birbirlerini çok seven 17. Alayın Kumandanı ile askerleri arasında ifade etmeseler de veda vakti hızla yaklaşmaktadır. Bunu hepsi yüreklerinin derinliklerinde çaresizce hissetmektedirler.


Tam ezan bitmek üzeredir ki; Alay Kumandanı Hasan Bey:”EVLATLARIM BENİ ÇABUK AYAĞA KALDIRIN, AYAĞA KALDIRIN ”diye telaşlanır. Yüzünde ve halinde hiç ızdırap izi yoktur. Sadece aşırı kan kaybından, güzel yüzü; sarı-beyaz bir renk almaktadır. O’nu isteği üzerine incitmeden ayağa kaldırırlar…Güney yönüne doğru gözlerini meçhule yöneltir, kendini toparlamaya çalışır……..


“NEDEN ZAHMET BUYURDUN YA RESULULLAH! BENİ MAHÇUP ETTİN YA RESULULLAH! BEN DE SANA GELİYORDUM YA RESULULLAH!” der…….O’nu ayakta tutan askerlerinin kucağına yığılır.


Erler meydanında, yiğitler harmanında kahraman Türk subayını Allah’ın Peygamberinin bile karşılamaya geldiğinden hiç şüphe yoktur…………..





Salim DAĞ

Araştırmacı Yazar

0 comments

Tarihte Bugün Atatürk: 9 Mayıs

Published on in

1920 - Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gizli oturumda askerî ve siyasî vaziyet hakkında konuşması

1933 - Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan arasında Geçici Ticaret Antlaşması imzalandı.

1933 - Atatürk'ün, Cumhuriyet Halk Partisi Dördüncü Büyük Kurultayı'nı açış konuşması: ''Uçurum kenarında yıkık bir ülke... Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... Yıllarca süren savaş... Ondan sonra, içerde ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız, devrimler... İşte Türk Genel Devrimi'nin bir kısa ifadesi!''

1935 - CHP Dördüncü Büyük Kurultayı Ankara'da toplandı. Partinin adının ''Cumhuriyet Halk Fırkası''ndan ''Cumhuriyet Halk Partisi''ne dönüştürüldüğü bu kurultay, aynı zamanda parti genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün katıldığı son kurultay oldu.